25 Aralık 2010 Cumartesi

Ç. ŞİİRDE YAPI

Nazım Birimi : Şiiri oluşturan mısra gruplarına denir. Nazım birimi şiiri oluşturan yapı taşlarından biridir. Şiirdeki her bir satıra mısra denir. Tek mısralık dizelere mısra-ı âzâde denir.
Neler çeker bu gönül söylesem şikayet olur. (Ş.Yahya)
Şiir içindeki mısraların kümelenmesinden meydana gelen nazım birimi; kümede bulunan mısraların sayısına göre ad alır. İki mısralık öbeklere beyit; dört mısradan oluşanlara kıta veya dörtlük; üç, beş, ve daha fazla mısralı öbeklere bent denir.
Nazım Şekli : Kafiye örgüsüne ve mısra sayılarına göre manzumelerin aldığı biçime, sundukları görünüme nazım şekli denir.
Nazım Türü: Nazım şeklinin konusuna göre çeşididir. Örneğin: “Koşma “ şekli, koçaklama ise nazım türüdür.
KLASİK EDEB NAZIM ŞEKİLLERİ: Gazel, murabba, mesnevi, terkib-i bent, terc-i bent, rübai, kaside, şarkı, kıt’a, tuyuğ, müstezat...
TANZ.SONRASI TÜRK EDB. NAZIM ŞEKİLLLERİ: Sone, terza-rima,
HALK EDB.NAZIM ŞEKİLLLERİ:
a) Aşık Tarzı Halk Edebiyatı Nazım Şekiller: Koşma, semai, varsağı,
b) Tekke Edebiyatı Nazım Şekilleri: ilahi, nutuk, şathiye, devriye
c) Anonim Halk Edebiyatı Nazım Şekilleri: türkü, mani, ninni, Ağıt

DİVAN EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ
Nazım Birimi Beyit Olanlar:
GAZEL
*Aşk ayrılık hasret ölüm gibi lirik konuların işlendiği şiir türüdür.
*Türk edebiyatına İran edebiyatından girmiştir.
*İlk beytine matla son beytine makta denir.
*En güzel beyite beytül gazel denir.
*Son beyitte şairin mahlası yer alır.
*Gazelin bütün beyitlerinde aynı konu işleniyorsa buna yek-ahenk gazel denir.
*Bütün beyitleri aynı güzelliğe sahipse yek avaz gazel denir.
*Beyit sayısı 5-15 beyit arasındadır.
*İlk beyit kendi arasında kafiyelidir.Diğer beyitlerin ikinci beyitleri birinci beyit ile kafiyelidir.Yani aa,ba,ca,da,ea şeklinde
KASİDE
*Din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlere denir.
*İlk beytine matla son beytine makta denir
*Şair matla beytini kasiden her hangi bir yerinde yinelenebilir *Şair mahlasının bulunduğu beyte taç beyit denir .
*En güzel beytine beytü ,l kasid denir.
*En az 31(33)en fazla 99 beyit olur.

*Kaside belli bölümler halinde yazılır.
a) Nesib bölümü: Bahar mevsimi kış manzaraları betimlenir ya da kurban ve ramazan bayramı anlatılır.
b) Girizgah Bölümü: Nesib bölümünden asıl konuya geçmiş ifade eden bir veya birkaç beyittir . nükteli ince sözlerin söylendiği bölüm.
c) Medhiye bölümü: Asıl anlatılmak övülmek istenen kişi için denecekse açıklanır .Asıl bölümdür.
d)Fahriye bölümü: Şairin kendini övdüğü ve diğer şairlerle karşılaştırdığı bölümdür.
e)Tegazzül bölümü: Kasideyle ayni ölçüde ve uyakta gazel yazılır.
f)Dua bölümü: Şair övdüğü kişinin başarılarının devamlı olmasını ömrünün uzun olması için dualar eder iyi dileklerde bulunur.

Kasideler Konularına Göre de Değişik Adlar Alır.
Tevhid:'ın birliğini anlatan kasideler.
Münacaat:'a yalvarmak,dua etmek amacıyla yazılan kasideler.
Naat:Peygamberimizi övmek için yazılan kasideler.
Mehdiye: Devrin ileri gelenlerini övmek için yazılan kasideler.
Hicviye: Devrin yöneticilerini eleştirmek için yazılan kasideler.
Mersiye: Devlet büyüklerinin ölümünden duyulan üzüntülerin anlatıldığı kasideler.
Not: Kasideler "nesib" bölümünde işlenen konulara ve rediflerine göre adlandırılır.

MESNEVİ
*Mesneviler öğüt verici bir olayı anlatan uzun şiirlerdir.(savaş,aşk ,tarihi olaylar,din ve tasavvuf)
*Mesneviler Divan edebiyatında bir bakıma günümüzdeki roman ve hikayenin yerini tutuyordu.
*Beyit sayısı sınırsızdır.
*Her beyit kendi arasında kafiyelidir.(aa,bb,cc ,dd...)
*Aruzun kısa kalıpları ile yazılır.
*Beş mesnevinin bir araya gelmesiyle hamse oluşur
KIT'A
Belli bir uyak düzeniyle yazılmış olan,dizeleri arasında ölçü birliği bulunan;herhangi bir düşünce ya da duyguyu en az ikiden başlamak üzere,en çok on altı beyitte anlatan nazım biçimine denir.
*Gazelden farklı olarak matla beyti yok.
*Kafiyelenişi xa,xa,xa...
*Daha çok felsefi ve toplumsal düşünceler anlatır.
MÜSTEZAT
*Bir uzun bir kısa dizeden oluşan nazım şeklidir.
*Kısa dizelere ziyade denir.
*Aruzun bir tek kalıbıyla yazılır.
*Kafiyelenişi gazel gibidir.
*Makta beyti yoktur.

Nazım Birimi Dörtlük Olanlar
RUBAİ
*Dört dizeden oluşur. Kafiye düzeni aaxa şeklinde.
*Şarap, dünyanın türlü nimetlerinden yararlanma, hayatın anlamı ve hayat felsefesi ve ölüm gibi konular işlenir.
*Kendine özgü 24 kalıbı vardır. İranlılara aittir.

TUYUĞ
*Dört dizeden oluşur.
*Kafiyelenişi rubai gibidir.
*Aruzu Failatün,Failün kalıbıyla yazılır.
*Konu sınırlaması yoktur.
*Türklerin kazandırdığı bir nazım şeklidir.
ŞARKI
*Beyitle okunmak için yazılan,dörder dizelik bentlerden oluşan nazım biçimidir.
*Dörtlük sayısı 3-5 arasındadır.
*Birinci dörtlükte 2 ve 4,diğer dörtlüklerde ise 4. dize tekrarlanır.Bu dizelere nakarat denir.
*Kafiye örgüsü abab,cccb,dddb gibi
*Türklerin kazandırdığı bir nazım şeklidir.
*Günlük hayat,aşk,sevgi gibi konular işenir.
MURABBA
*İlk dörtlük kendi arasında kafiyelidir.Diğer dörtlükler ise 4. dize 1. dörtlük ile kafiyelidir.(aaaa,bbb a,ccca,)
*Felsefi konular ve aşk işlenir.

Bentlerle Kurulanlar:
TERKİB-İ BENT
*Bentlerde kurulan bir zaman nazım şeklidir.
*Her bent 7 ile 10bent arsında değişir.
*Bent sayısı 5 ile 10 bent arsında değişir.
*Gazeldeki gibi kafiyelenir.
*Her bent arasında vasıta beyti bulunur.
*Talihten,hayattan şikayet,dini tasavvufi ve felsefi düşünceler anlatır.
*Terkib-i bentlerde her bentten sonra vasıta beyti değişir.

TERCİ-İ BENT
*Biçim ve uyak yönüyle Terkib-i Bende benzer.
*Terkib-i Bentte değişen vasıta beyti Terci-i Bentte de değişmez.
*Vasıta beytinin aynen tekrarlanması bütün benlerde aynı konuyu işlemeyi zorunlu kılar.
*Felsefi konular,’ın kudreti kainatın sırları tabiatın zıtlıkları gibi konular işlenir.

BATI EDEBİYATINDAN ALINAN NAZIM ŞEKİLLERİ
SONE
*Genel olarak kısa şiir, türkü demektir.
*İki dörtlük ve iki üçlükten oluşan ,özel bir uyak düzeni olan nazım şeklidir.
*Tevfik Fikret ve Canap Şahabettin bu türü çokça kullanmışlardır.
*Kafiye örgüsü :abab,abba,ccd,eed

TERZA-RİMA
*Üçlü kıtalardan oluşan ve en sonu tek dizeye bağlanan bir nazım şeklidir.
*İtalyan edebiyatından bize geçmiştir.
*Kafiye örgüsü:aba,bcb,cdc,d

HALK EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ :
Aşık Edebiyatı Nazım Şekilleri :
Koşma : Aşık Edebiyatı’nın en sevilen ve en yaygın olarak kullanılan şiir biçimidir. Dörder mısralık bölümlerden oluşur. Dörtlük sayısı genelde üç ile beş arasında değişir. Altı dörtlükten oluşan koşmalar da vardır. 11’li hece ölçüsüyle oluşturulur. Sözlü Türk Edebiyatın’daki koşuk nazım şeklinin devamı niteliğindedir. Koşmalarda değişik kafiye örgüleri kullanılır. En yaygın kafiye örgüsü: abab cccb dddb cccb ... veya; aaab cccb dddb cccb ... veya; xaxa bbbc ccca ddda... şeklindedir. Son dörtlükte şairin adı veya mahlası geçer. Koşmalar konu yönünden Divan Edebiyatı’ndaki Gazel ve şarkı’ya benzer. Türk Edebiyatı’nın tanınmış koşma şairleri Karacoğlan, Bayburtlu Zihni, Aşık Ömer ve Erzurumlu Emrah’tır. Koşmalar konularına göre dört çeşittir:
-Güzelleme: İnsan, hayvan ve tabiat güzelliklerinin anlatıldığı koşmalara denir.
-Koçaklama: Yiğitçe bir anlatımla söylenen, kahramanlık ve savaş konulu koşmalardır.
-Taşlama: Toplumun ve insanların eksik yönlerinin ele alınarak, bunların eleştirildiği koşmalardır. Aynı konunun işlendiği şiirler Divan Edebiyatı’nda hiciv olarak adlandırılır.
-Ağıt: Ölüm ve doğal afetler üzerine özel bir ezgiyle söylenen koşmalardır. Ölüm konulu şiirlere Sözlü Türk Edebiyatı’nda Sagu, Divan Edebiyatı’nda Mersiye adı verilir.
Semai: Genellikle aşk ve doğa konusun işlenir. Kafiye düzeni ve dörtlük sayısı bakımından Koşmaya benzer; fakat semailerde 8’li hece ölçüsü kullanılır. Ayrıca semailerin kendine özgü bir de ezgisi vardır. Karacoğlan’ın semaileri ünlüdür.
Varsağı: Biçim bakımından Semai’ye benzer. 8’li hece ölçüsü kullanılır. Toroslar’da yaşayan Varsak boyuna özgü olduğu ndan veya çıkış yeri burası olduğu için bu adı almıştır. Yiğitlik, meydan okuma, vuruşma gibi konular işlenir. Ayrıca varsağının söylenişi, semaiye göre daha yiğitçedir. “Hey, Bre” gibi seslenmeler görülür.

Tekke Edebiyatı Nazım Şekilleri

İlâhi: aşkının anlatıldığı, belli bir tarikata bağlı olmayan şiir türüdür. Değişik tarikatlara göre “deme, nefes, âyin” gibi adlar alır. Özel bir ezgiyle okunur. Şekil olarak Koşma biçimindedir. Yani dörtlüklerden oluşur. Son dörtlükte şairin adı veya mahlası geçer. Genelde 7’li hece ölçüsü kullanılır. Bazı ilahilerde aruz vezni kullanılmıştır. Aruz vezninin kullanıldığı ilahiler gazel şeklindedir.
Nutuk: Tekke Edebiyatı’nda tarikata yeni giren müridleri bilgilendirmek amacıyla söylenen didaktik şiirlerdir.
Devriye: Evrenin ve insanın ’tan geldiğini ve yeniden ’a döneceğini anlatan şiirlerdir.
Şathiye: İnançlar üzerine şakalı bir biçimde yazılan şiirlerdir. Bu türün en tanınmış şairi Kaygusuz Abdal’dır.

Anonim Halk Edebiyatı Nazım Şekilleri

Mani : Anonim Halk Edebiyatı'nın en yaygın şiir biçimidir. Genelde tek dörtlükten oluşur. 7’li hece ölçüsüyle söylenir. Bazı manilerde farklı ölçüler kullanılmıştır. Kafiye düzeni aaba (aaxa) şeklindedir. İlk iki mısra doldurma niteliğindedir. Asıl anlatılmak istenen son iki mısrada söylenir. Başka bir deyişle ilk iki mısranın,son iki mısrayla konu yönünden değil, ölçü ve kafiye yönünden benzerliği vardır. Genelde doğa, aşk, kıskançlık, yalnızlık, güzellik konuları işlenir. Bazı maniler, eş sesli kelimelerle kafiyelenebilir. Böyle manilere cinaslı veya ayaklı mani denir. Bazı manilerde ise asıl dörtlüğe, iki mısra eklendiği görülür. Bu tür manilere artık mani veya yedekli mani denir.
Türkü: Belirli bir biçimi yoktur. Çağdan çağa, yöreden yöreye, ezgisinde ve dizilişinde değişiklikler görülür. Her zaman bir ezgiyle söylenir. Ezgisine göre hoyrat, bozlak gibi adlar alır. Ana dizelerle bunlara eklenen ve devamlı yinelenen bölümlerden oluşur. Asıl bölüm olan ana dizeler, dize sayısına göre üçleme, dörtleme, beşleme gibi adlar alır. Yinelenen bölümlere kavuştak veya nakarat denir. Çoğunlukla 8’li ve 11’li hece ölçüsü kullanılır. Doğa sevgisi ve toplumu ilgilendiren genel konular işlenir. Toplumu etkileyen bir olay neticesinde türkü meydana getirmeye türkü yakmak denir.
Ninni: Annelerin, çocuklarını uyutmak için bir ezgiyle söyledikleri nazım şeklidir. Genellikle dörtlüklerden oluşur. 8’li ve 11’li hece ölçüsü kullanılmıştır. Bazı ninnilerde hece ölçüsüne dikkat edilmediği görülür. Dörtlük sayısı sınırlı değildir. Bazen aaaa, bbba... bazen aaab, cccb... şeklinde kafiye düzeni görülür. Annenin çocuğuna olan sevgisini, çocuğun geleceğiyle ilgili düşünceleri, yürümesi, konuşması, okuması, meslek sahibi olması, yalnızlıktan çekilen sıkıntı, gurbetteki kocaya duyulan özlem dile getirilir.
Ağıt: Ölenlerin arkasından duyulan üzüntünün dile getirildiği şiirlerdir. Dörtlüklerden oluşur. 11’li hece ölçüsüyle söylenir. Genellikle uzun hava ve kırık hava denilen ezgilerle terennüm edilir. Ölenin ailede ve toplumda bıraktığı boşluk, birlikte geçen günlerin hatıraları, dostluk, yiğitlik konuları ele alınır. Koşmanın bir çeşidi olan ağıtla karıştırılmamalıdır. Aşık Edebiyatı’ndaki ağıtın söyleyeni bellidir.

Şiirler işledikleri konular bakımından altıya ayrılır:
Epik Şiir: Konusu savaş, kahramanlık, yiğitlik ve yurt sevgisi olan ya da tarihsel bir olayı coşkulu bir anlatımla işleyen uzuncu şiirlere denir. Aynı anlamda destanî şiir, hamâsî şiir, kahramanlık şiiri terimleri de kullanılır.
(Mohaç Türküsü – Y.Kemal Beyatlı, Mehmetçik – Fazıl Hüsnü Dağlarca – Üç Şehitler Destanı’ndan)
Lirik Şiir : İçten gelen heyecanları coşkulu bir dille anlatan duygusal şiir türüdür. ( Divan ed. Da özellikle gazeller, murabbalar, şarkılar; halk ed. Da koşmalar, semailer lirik şiir türüne örnektir. ) (Lir: Bir çeşit saz. Rebâbî de denmiş. )
Pastoral Şiir : Doğa güzelliklerini, orman, dağ, yayla, köy ve çoban yaşamını ve bunlara karşı duyulan özlemleri anlatan şiir türüdür. Pastoral sözcüğü “çobanlara ilişkin” demektir. Türkçe’de bu anlamda râiyâne, rüstâî terimleri de kullanılmıştır. Batı ed. Da doğrudan doğruya doğa manzaralarını canlı bir biçimde anlatan şiirlere idil, konuşma biçiminde yazılan pastoral şiirlere de eglog denir.
(Bingöl Çobanları – Kemalettin Kamu)
Didaktik Şiir : Belli bir düşünceyi aşılamak ya da belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, ahlaki bir ders çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte yazılan, duygu yönü zayıf şiir türüdür. Türk Edebiyatında ta’limî terimi de kullanılmıştır. Manzum hikayeler ve fabllar bu bölüme girer.

Örnek Şiir:

Nevruz’a

İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz?
Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.
Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme;
Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek.
(Mehmet Akif Ersoy)

Başka Örnekler: (Seyfi Baba – M.Akif Ersoy, Karga ile Tilki – Orhan Veli)

Dramatik Şiir : Manzum olarak yazılmış tiyatro eserleri bu bölüme girer. Dramatik manzume, karşılıklı konuşma şeklinde yazılan manzumedir. Bu şiirler genellikle acıklı ya da korkunç olayları anlatırlar. Anlattıkları konuyu okuyucunun gözünde canlandırırlar. Dramatik manzumeler anlattıkları konulara göre şu çeşitlere ayrılır: Trajedi, komedi, dram. (Faruk Nafiz Çamlıbel ve Necip Fazıl Kısakürek’in bu türde eserleri vardır.)
Satirik Şiir : Toplumsal düzensizlikleri, kişilerdeki dalkavukluk, düzenbazlık, kendini beğenmişlik, mevki düşkünlüğü gibi huylar; devlet yönetimindeki umarsızlık, çıkarcılık ve beceriksizlikleri anlatan bunları yeren şiirlere denir. Divan ed.da hicviyeler, halk ed.da taşlamalar bu şiir türünün en güzel örnekleridir. Şeyhi, Bağdatlı Ruhi, Nef’i, Ziya Paşa güzel örnekler vermişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder